İskenderun Gelişim Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba Şen Dikey, aşırı terlemenin
sebepleri ve tedavisi hakkında açıklamada bulundu.
Ter sıvısının kokusuz olmasına rağmen, aşırı terlemenin, koltuk altı ve ayakta bakteri
üremesine bağlı kötü kokuya sebep olabildiğini ifade eden Dermatoloji Uzmanı Dr. Tuğba
Şen Dikey, “Hiperhidroz (aşırı terleme), kişinin sosyal hayatını ve yaşam kalitesini olumsuz
etkileyen bir hastalıktır. Sıcak ortam, fiziksel egzersiz, endişe, korku sırasında terleme
vücudun sıcaklığını düşürmek için gösterdiği doğal bir tepkidir. Bu fizyolojik tepki dışında
kişiyi fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan olumsuz etkileyen terleme aşırı terleme olarak kabul
edilir. Hastalık, vücudun sınırlı bir bölgesini (avuç içi, ayak tabanı, koltuk altı, yüz, boyun gibi)
tutabileceği gibi tüm vücutta yaygın terleme de olabilir. Sınırlı hiperhidroz genellikle
çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkar. Sebebi belli değildir. Başka hastalıklarla
bağlantılı değildir. Hastaların 1/3’ünün ailesinde benzer terleme şikâyeti olanlar olabilir.
Terleme sürekli olabileceği gibi özellikle gerginlik, utanç ve heyecan durumunda
tetiklenebilir. Uyku sırasında genellikle terleme olmaz. Yaş ilerledikçe düzelme olabilir.
Yaygın hiperhidrozda vücudun her bölgesinde terleme artışı görülür. Enfeksiyonlar, diyabet
ve tiroid bezinin fazla çalışması, sinir hasarı, gut, obezite, menopoz, böbrek üstü bezi
hormonal bozuklukları, kalp yetmezliği, akciğer hastalığı, Parkinson hastalığı, psikolojik
rahatsızlıklar, bazı kanserler ve bazı ilaçların yan etkisi sebebiyle ortaya çıkabilir. Hiçbir
sebep olmaksızın da görülebilir. Hiperhidroz tanısı öykü ve muayene ile konulur. Gerekli
görülürse altta yatan sebepler açısından ayrıntılı tetkikler istenebilir. Kilo kaybı ile beraber
özellikle gece terlemesi olması ayrıntılı araştırmayı gerektirir” açıklamasında bulundu.
Tedavisi nasıl olur?
Terleme tedavisi hakkında bilgilendirmede bulunan Uzm. Dr. Tuğba Şen Dikey, “Tedavide
altta yatan sebebi ortadan kaldırmak tek başına yetebilir. Altta yatan sebep yoksa tedavide
kremler, iyontoforez, botilinum toksin enjeksiyonu, cerrahi girişimler ve ağızdan ilaçlar yer
alır. Tüm bu tedavilerin farklı etkinlik düzeyleri ve yan etkileri vardır. Kişiye göre tedavi planı
yapılır. Tedavilerin yanı sıra ter emici yüzde 100 pamuklu geniş kesim kıyafet giymek,
kıyafetlere yapıştırılabilen koltuk altı pedi kullanmak, deri ayakkabı giymek ve sık sık
havalandırmak, sık çorap değiştirmek, ter emici %100 pamuk veya antibakteriyel özellikleri
sebebiyle gümüş ve bakır iplik içeren çoraplar giymek önerilmektedir. Ayrıca monosodyum
glutamat (cipsler, hazır çorbalar gibi birçok hazır gıdanın içinde bulunabilen gıda maddesi)
içeren ürünler, kafein içeren çay, kahve, çikolata gibi gıdalar, yoğun baharatlı yiyecekler ve
alkol tüketiminden uzak durulması önerilir” dedi.